İş Kazası Dava Dilekçesi

İş Kazası Nedir?

İş kazası, kişinin çalışma hayatında 5510 sayılı Kanunda sayılan hallerden birinde meydana gelen ve sigortalıyı bedenen veya ruhen engelli hale getiren olaydır.

İş kazalarını sorumluluk açısında değerlendirecek olursak, Borçlar Kanununun 332’inci maddesine göre; “İşveren, işletme tehlikelerine karşı gereken önlemleri almak ve işçilere sağlığa uygun çalışma yeri sağlamak zorundadır.” İşverenin iş sözleşmesi nedeniyle işçiyi gözetme borçu bulunmaktadır. İş Kanunu’nun 77’nci maddesine göre; “İşverenler iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmakla” yükümlüdürler.

Borçlar Kanununun 332’nci maddesinin devamında ise, “İşverenler iş yerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek” zorundadırlar. Yine işverenler iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak için, konu ile ilgili tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen şartları yerine getirmekle zorundadırlar.

İş Kazası Davasının Oluşma Şartları Nelerdir?

İş kazasının ölümlü ya da yaralanmalı olmasının belirlenmesinden önce, söz konusu kazanın iş kazası olup olmadığı değerlendirilmektedir. Burada İş Kanunu ve Sosyal Güvenlik Kurumu farklılaşmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumuna göre, kazanın iş kazası sayılabilmesi için işyeri ve işyeri sayılan yerlerde gerçekleşmiş olması yeterlidir. Ancak İş Kanuna göre bu yetmemektedir. Ayrıca kaza ve olay arasında illiyet bağı da aranmıştır. Burada iş yeri kavramının ne olduğu ve nerelerin iş yeri sayıldığı da önemli konulardan biridir. İş yeri belirlenirken sadece işverene ait işin yapıldığı yer anlaşılmamalıdır. Emzirme odaları, işe getiren servis, işyeri bahçesi gibi tüm yerler de işyerinden sayılmaktadır. Buralarda gerçekleşen kazalar da iş kazası niteliği taşıyacaktır. Ancak tazminatın belirlenmesinde illiyet bağının gerekip gerekmediği, başvurulan makamın Sosyal Güvenlik Kurumu ya da işveren olup olmamasına göre değişiklik göstermektedir. İş kazası sonucunda ölüm tazminatı almak, bu 2 kurumda farklılık taşıyacaktır. Zamanaşımı süresi ve birçok şart farklıdır.

İş Kazası Maddi Manevi Tazminat Davası

T.C. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Esas Kararı: Gerek mülga B.K’nin 47 gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nin 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bedensel bütünlük eş deyişle vücut bütünlüğü kavramının fizik bütünlük yanında ruhsal bütünlüğü ve sağlığı da kapsadığı tartışmasızdır. Olayın özelliklerinin neler olduğu 22.6.1966, 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklanmıştır. Bunlar her olayda değişebilir. Bu nedenle hakiminin kararında bu özellikleri objektif ölçülere göre göstermesi gerekir. Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.

İş Kazalarında Tazminat Davası Süresi Ne Kadardır?

İş kazalarında ölüm ve yaralanma meydana gelmesi sonucunda tazminat istenmesi mümkündür. Ancak tazminat istemi belli zamanaşımı sürelerine tabi tutulmuştur. Ölümlü iş kazası tazminat zamanaşımı süresi, diğer tazminat zamanaşımı sürelerini değiştirmektedir. Normal şartlarda iş kazasının meydana geldiği andan itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi söz konusudur. Ancak iş kazası sonucunda bir ceza davası vücut bulmuşsa, bu halde zamanaşımı süresi bu ceza davasına göre şekillenecektir.

İş Kazalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme Hangisidir?

İş kazaları sonucunda nerede dava açılacağı önemlidir. Bunun için görevli ve yetkili mahkemenin doğru belirlenmesi gerekmektedir. İş kazalarında ve birçok iş konusunda görevli mahkeme İş Mahkemeleridir. Bu durumun ayrıntıları da İş Mahkemeleri Kanununda gösterilmiştir. İş Mahkemelerinde açılan davalarda yetki konusu seçim serbestisine tabidir. Kanuna göre yetki şu şekilde tayin edilebilir:

  • İş kazasının veya zararın meydana geldiği yer mahkemesi
  • Davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi
  • İş kazası nedeniyle maluliyet ya da ölüm gerçekleşmişse, ölen işçinin davacı yakınlarının yerleşim yeri mahkemesi

Yetkili mahkeme belirlenirken bu 3 durumdan biri tercih edilebilir. Ölümlü iş kazalarında yetkili mahkeme ölen işçinin davacı yakınlarının yerleşim yeri mahkemesi olacaktır.

Not: İş kazası ile ilgili tüm ayrıntılar, gerekçeleriyle somut olaya uygun olmak kaydıyla belirtilmelidir. Aşağıdaki dilekçede örnek bir senaryo görebilirsiniz. Kişisel bilgilerinize ve yaşadıklarınıza göre ilgili değişiklikleri yapınız. Ayrıca sürecin daha sağlıklı olması adına bir avukata da danışmanız işinizi fazlasıyla kolaylaştıracaktır.

İş kazasına ilişkin diğer ayrıntılara, Sosyal Güvenlik Kurumunun internet sayfasından ulaşabilirsiniz.

İş Kazası Dava Dilekçesi

             ...... İŞ MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİNE


DAVACI: (T.C. Kimlik No: ...) 

ADRES :

DAVALI:

ADRES :

KONU  : .../.../.... tarihinde tarafımın geçirmiş olduğu iş kazası sonucu gerçekleşen beden gücü kaybı (sürekli iş göremezlik – geçici iş göremezlik) nedeniyle, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere, 6100 sayılı Yasanın 107. maddesine göre belirlenecek maddi tazminat ile manevi tazminat, olay tarihinden işleyecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan kusuru oranında tahsiline; davalının taşınır taşınmaz malları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasına karar verilmesi dileğidir.

HARCA ESAS: 51.000 TL (Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik talep edilen bedeldir).

AÇIKLAMALAR:
      1. Davacı olarak, davalıya ait iş yerinde depo görevlisi/sorumlusu sıfatı ile çalışmakta iken .../.../.... günü saat 16.00 sularında forklift ile araç içinden yük boşaltılırken forklift ile jetin çarpışması neticesinde iş kazası geçirdim. İş kazası neticesinde vücudumda oluşan maluliyet nedeni ile bu tarihten itibaren iş yaşamım ne yazık ki kaza öncesi dönemle mukayese edildiğinde hiçbir zaman aynı seviye ve verimliliğe ulaşamamıştır.
      2. Yaşanan bu kaza ve sonrası süreç, sosyal ve ekonomik yaşamımı halen olumsuz vaziyette etkilemeye devam etmektedir. Devam eden iş gücü kaybı, bedensel fonksiyonlardaki azalma, tarafımın çok iyi iş fırsatlarını kaçırmasına sebep olduğu gibi çalışmakta olduğum işimde de performansının azalmasına sebep olmaktadır. Kaza sonrası yaşamım oldukça olumsuz etkilenmiştir. Yaşanan kazanın etkileri, gerek özel hayatımda gerek iş yaşamımda her manada kendini belli etmektedir.
      3. İş kazasının meydana gelmesinde kusur tamamen davalıya ait olup davalı işveren, ilgili mevzuatta yer alan işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmemiştir.
Bu kazanın oluşumunda tarafımın kusuru bulunmamaktadır. Kazanın sebebi, iş yerinde eğitim ve denetim yetersizliğinden ve işçinin yoğun çalıştırılmasında kaynaklanmaktadır. Tarafıma iş güvenliği konusunda herhangi bir eğitim verilmediği gibi sağlık kontrollerim de düzenli olarak yapılmamış ve yoğun mesai ile çalıştırılmaya devam etmiş bulunmaktayım. Davalı işveren tarafından işin gereği koruyucu ekipmanlar işçilere dağıtılmamış, bu konuda gerekli önlemler ve tedbirler alınmamış ve iş güvenliği hususunda gerekli denetimler yapılmamıştır.
      4. Yorucu çalışma yükü altında zaman zaman dikkatinin azalacağı ve bunun da işin mahiyetine bağlı tehlike hali oluşturacağı hayatın olağan akışı içerisinde benimsenmesi ve öngörülmesi gereken bir durumdur. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 1985/9-68 E., K. 1986/580 T. 28.5.1986 Sayılı kararında da bu husus açıkça belirtilmiştir. Ayrıca işverenin tehlike risk nazeriyesi açısından da kusursuz sorumluluğu mevcuttur. Burada üzerinde durulması gereken diğer bir kusursuz sorumluluk hali de yine alalade kusursuz sorumlulukta olduğu gibi, kaynağını toplumsal düşünceden alan ve konuyla ilgili 27.3.1957 gün ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nda açıklaması yapılıp en çok iş hukuku alanında uygulanan tehlike (risk) terosine dayanan sorumluluktur. Bu tür sorumlulukta ne işverenin ne de çalıştırdığı diğer bir kimsenin kusuru aranmaz. Zira işveren işyerinde kendisinden beklenen bütün önlemleri almış ve özen göstermiş bulunmasına rağmen, işçinin beden veya ruh sağlığına yönelik zararlandırıcı olay kaçınılmaz etkenler sonucu meydana gelmiştir. böyle bir halde, kötü sonuçla işçinin tek başına bırakılması, insani ve toplumsal düşünceyi rahatsız edeceğinden, işçinin işinden yararlanan işverenin de hakkaniyet ölçüsünde ve zarara iştiraki sağlanmış olmaktadır. Ancak, bu sorumluluk da tehlikenin işyeri ve işin niteliği ile ilgili olmasıyla sınırlıdır.
      5. Nitekim T.C. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E. 1985/4294 K. 1985/7382 sayılı kararında da bu husus açıkça belirtilmiştir. Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin usul ve esasları hakkında yönetmelik madde 4 gereği; verilmesi gerekli eğitimler personele verilmemiştir, güvenli çalışma konusunda işçiler bilinçlendirilmemiştir. Var olan maluliyetim gündelik işlerimi yapmakta iken bile beni zorlamakta olup bu durumun yaşamım boyunca sürecek olması, yapacağım her işte maluliyetimden dolayı kaybettiğim beden gücü oranında fazla güç sarf ederek çalışacak olmam, yani efor kaybı sebebiyle maddi tazminat talebinde bulunma gereği doğmuştur.
      6. Bu kaza nedeni ile oluşan bedensel zarara ve tedavi görülen sağlık ünitelerine ilişkin hastane evrakları dava dilekçemiz ekinde ibraz edilmiştir. Bu kaza nedeni ile Sosyal Güvenlik Kurumuna dilekçe ile iş kazası şikayetinde bulunulmuş olup, kurum bünyesinde teftiş sonrası tanzim edilen müfettiş raporunun celbini talep ettiğimizi belirtmek isteriz. (Bu dosyanın tensip ile istenmesi talep olunur.)
      7. Yine tarafımın geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle uzun süre tedavi sürecine tabi tutulmam, meydana gelen yitikliğin herkesçe görülebilir olması, malul kalmam ve bunun psikolojisimi olumsuz yönde etkilemesi, kendi iş alanımda sakatlık sebebiyle benzer iş bulamayacak olmam ve bu sebeplerle de ağır ekonomik sıkıntılar yaşamam çektiğim acıların ve sıkıntıların bir nebze de olsa giderilebilmesi amacı ile lehime 50.000,00 TL manevi tazminat talep etme gereği hasıl olmuştur.

HUKUKİ SEBEPLER:
4857 sayılı İş Kanunu, İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı mevzuatı, 6098 Sayılı Yasa, 5510 sayılı ve 506 sayılı yasalar, 5521 sayılı yasa, 6100 sayılı HMK ve sair ilgili mevzuat;

HUKUKİ DELİLLER:
Kaza bildirim formu, iş kazası müracaatı neticesi Kocaeli Sigorta İl Müdürlüğü cevabi yazısı,  ..... Hastanesi epikriz formu, ameliyat raporu, Sosyal Güvenlik Kurumu – Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı iş kazası dosyası rapor ve ifadeleri (tensip ile celbi talep olunmaktadır), Sağlık Kurulu raporları, bilirkişi incelemesi, tanık anlatımı ve ibrazı kabil her türlü delil.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenlerle iş kazası sonucu beden gücü kaybım nedeniyle, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, şimdilik geçici iş göremezlik zararı için 500,00 TL, sürekli iş göremezlik zararı için 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; davalının taşınır taşınmaz malları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasına karar verilmesini ve yargılama giderlerinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini saygılarımızla arz ederim. .../.../....

                                                         Ad Soyad 
                                                             İmza

EKLER:
1. Kaza Bildirim Formu
2. İş Kazası Müracaatı Neticesi Kocaeli Sigorta İl Müdürlüğü Cevabi Yazısı
3. ..... Hastanesi Epikriz Formu
4. Ameliyat Raporu
5. Sağlık Kurulu Raporları
6. Sosyal Güvenlik Kurumu– Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı İş Kazası Dosyası Rapor ve ifadeleri (tensip ile celbi talep olunmaktadır)
7. İş yerinden işçinin özlük dosyası ve ücret bordroları
Scroll to Top